kontrol odağının içsel olması
Makaleler

Dijital Dönüşüm Hikayesi 7 – Ben-cil yaklaşımlar ya da bencil yaklaşımlar

Girişimcilik tarihi boyunca başarılı girişimciler araştırılsa ve bu girişimcilerin tek bir ortak noktası nedir diye incelenmiş olsa, herhalde hepsinin de kontrol odağının “içsel” olduğu net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Kontrol odağımızın içsel olması ne girişim yaparsak yapalım kazanmamız gereken bir özelliktir.

Peki kontrol odağımızın içsel olması nedir? Ya da bunun karşıtı kontrol odağımızın dışsal olması nedir? Kontrol Odağı Kuramı, Amerikalı psikolog Julian Rotter tarafında 1954 yılında ortaya atılmıştır. İç kontrol odaklı birey, hayatı üzerinde kontrol sahibi hissetmekte ve başına gelen şeyleri değiştirebileceğini, karşılaştığı zorlukları bir şekilde yenebileceğini düşünmektedir. Dış kontrol odaklı birey ise, olayların büyük dış güçler tarafından yönetildiğini düşündüğü için kontrol sahibi hissetmez ve olaylara daha teslimiyetçi yaklaşır. Çözüm aramaz çoğu zaman pes eden bir yaklaşımda olur. Bencil bir düşünce içerisinde sadece kendisini düşünür ve yaşanılan sorunların hiçbirisinden kendisini sorumlu tutmaz.

Girişimci sürekli sorunlarla karşılaşan ve bu sorunları çözen kişi olarak, yarattığı organizasyonu, en iyi hale getirecek kararların büyük kısmını kontrol odağı sayesinde yapar. İşletmenizde personel hatasından kaynaklanan sorunlara mutlaka rastlıyorsunuzdur. Bu gibi durumlarda içsel odaklı girişimciler, personellerini sorumlu tutmaktansa, bu konuya çözüm üreten önleyici yaklaşım geliştirerek, benzer sorunların yaşanmasını önleyeceklerdir. İçsel odak noktamız geliştikçe, öngörülemeyen birçok konuda daha iyi noktaya gelip şirketimizi da daha iyi yönetebilme kabiliyeti kazanırız. Bir noktadan sonra da “antikırılgan” bir birey oluruz. Evet antikırılgan birey olmaya giden yollardan birisi de içsel odaklı olmaktır. Antikırılganlık, birey ya da kurumların zorluklar ve dezavantajlı durumlar karşında, aldıkları aksiyonlarla durumu kendi lehlerine avantaja çevirebilme yeteneğine denir. Bu kavramı da Nassim Nicholas Taleb ortaya atmıştır. Modern girişimcilikte, girişimcinin başarılı olabilmesi için; multidisiplinlere hakim, yani birçok farklı özelliği kişiliğinde toplaması gerekiyor.

Ben merkezcil (Ben-cil) şekilde “Bu konuya daha farklı nasıl yaklaşabilirim?” sorusu, çoğunlukla yaratıcılığı da tetikliyor. Farklı çözümleri hayata geçirip başarılı olmanın yaşattığı keyfi ise, bu dünyada başka hiçbir şey vermiyor. Sanıyorum girişimcilerin çılgınca mücadeleler sonucunda başarılı olmalarının arkasında da bu hazzı yakalama isteği var. En azından bende öyle…